Home / Kişisel Gelişim / Hayatı kendinize zorlaştırmayın 

Hayatı kendinize zorlaştırmayın 

Hayatı kendinize zorlaştırmayın 

Bu dünyada yaşadığımız kısa aralığını en iyi şekilde değerlendirmek için kendimize karşı sorumluluğumuz var. Bu sorumluluğumuzu yerine getirebilmek içinde “kendimize” ihtiyacımız var. 3 günlük dünya, imtihan dünyası diyoruz, gerçekten de öyle. Özellikle, 40 yaşın üzerindekiler şöyle bir düşünsün, hayatlarından kimler geldi, kimler geçti. Dede, büyükanne, hala, teyze, dayı, anne, baba, bunlardan şu an kaç tanesi hayatlarında. Ne olaylar yaşadılar. Geçmişte çabaladıkları, olmadı diye üzüldükleri pek çok şey şu an için bir anlam ifade etmiyor olabilir. Çoğumuz bir karmaşa, koşuşturmaca içerisinde, yaratılış gayemizin ne olduğunu anlamadan yaşıyor, bu dünyadan bir misafir gibi hızlı bir şekilde geçiyoruz. Aslında, bilincimiz açık olur, yaratılış gayemize uygun yaşarsak hem bu dünyada hem de ahirette cennette yaşamak mümkün.

1. Ne hissettiğinize kafayı takmayın. Ne hissederseniz öyle olur, ne düşünürseniz o olur. Önce buna kendinizi inandırın. Eğer sürekli negatif düşünürseniz negatiflikleri çekeceksiniz demektir. Negatifliklerin sebebi siz değilsinizdir ve kontrolde edemiyor olabilirsiniz ama sürekli düşünerek etkisini büyütmeyebilir kendinizi ona daha çok yaklaştırmayabilirsiniz.

2. Kaygılanmayı bırakın. Kaygılanmak bazen olacakları daha da kötüleştirebilir. Eğer gördüğünüz işaretleri kötü bir şeyler olacağı şeklinde yorumlarsanız zaten kötü bir şeyler olmasını çağırmışsınız demektir.

3. İç dünyanızla barışın. Eğer mutlu olmak istiyorsanız kendinize sürekli kötüyüm ya da kötüsün demeyi bırakmalısınız. İnsanlar kendi kendilerine sürekli ne hissettiklerini ve düşündüklerini, başkalarının kendileri hakkında söylediklerini ve bunun ne anlama geldiğini söylerler. Maalesef bu söylemlerin çoğu hayalidir. Eğer konu hakkında kesin bilginiz yoksa varsayımlar yapmaya başlarsınız ve varsayımlarınızı ne kadar çok tekrar ederseniz kendinizi o kadar çok inandırırsınız.

4. Kendinizi adam gibi eleştirin. İnsanın kendini yargılaması kaçınılmazdır. Başkalarını yargılamaktan da kendini alamaz. Siz her neyi başarıyor olursanız olun onu daha iyi başarabilecek veya tam tersi birileri olabilir. Siz iyiyken başkaları daha iyi, siz kötüyken başkaları daha kötü olabilir. Eğer birini eleştiriyorsanız işte bu noktada kendinizi doğru noktaya koyabilmeniz önemlidir. Her şeyi bilmeden başkalarını değerlendirmek ve kendinizle kıyaslamak aptallıktır. Eğer değerlendirme kriterleriniz sadece size has kriterlerse hiç bir anlamı yoktur.

5. Suçluluk hissetmeyi bırakın. Çünkü bu hiçbir şeyi değiştirmez. Bu sadece yaptığınızın sorumluluğunu aldığınızı gösterir, hayatınıza yeni bir şey katmaz. Eğer bir konuda suçluluk hissediyorsanız o konuyu düzeltmek adına bir şeyler yapabiliyorsanız ne ala, yoksa dövünmek ve üzülmek bir işe yaramayacaktır.

6. Başkalarını sizin hakkınızda söylediklerine kafayı takmayı bırakın. Kötü niyetli insanların sizin kafanızı karıştırmalarına izin vermeyin. İyi insanlar sizi mutlu etmeye çalışırlarken kötü insanlar, sırf sizin rahatsızlığınızdan duyacakları keyif adına kötü şeyler yaparlar. Aslında onların söyledikleri sözü dikkate aldığınızda siz kendi kendinize kötülük yapmış olursunuz. Eğer kendinizle çok meşgulseniz bu sesleri duyar ve üzülürsünüz. Maalesef bu tip durumda yapıcı eleştirilerde araya kaynar gider.

7. Planladığınız gibi gitmeyen hayat ya da kariyerinizi kafaya takmayın. Hayatınızla ilgili yaptığınız planlarda ne kadar katı olursanız o kadar çok üzülürsünüz. Dünya sürekli değişim içindedir. Yaptığınız planı belki her gün değişen koşullara göre gözden geçirdiğinizde birçok şeyin değiştiğini göreceksiniz. Planlama insanların dikkatli düşünmeleri için gereken bir disiplin olmakla beraber neleri yapmamaları gerektiğini de göstermesi açısından önemlidir. Bu yüzden plan sizi sürekli gerçekçilik yolunda tutacaktır.

8. Başkalarının kendi kararlarının sorumluluğundan kaçmalarına müsaade etmeyin. Yani başkalarının aldıkları kararlarla kendilerine yaptıkları kötü şeylerin sorumluluğunu siz üstlenmeyin. Herkes kendi hayatını yaşar ve kendi hayatından sorumludur. Kendi hayatını nasıl yaşamak istiyorsa insanlar öyle yaşarlar, siz müdahale edemezsiniz. Anne, baba, eş, kardeş, çocuk, hayatınızdaki herkes sorumluluklarını bilmeli. Aşırı fedakarlık hem size hem de karşınızdaki insana zarar verir.

9. Kişisel özelliklerinizden utanmayın. Kişisel özelliklerinizi beyninizde yaratırsınız. Aslında kişisel özellikleriniz sözlerinize ve hareketlerinize kattığınız anlamdır. Eğer başkalarından farklı iseniz kaygılanmayın. İnsan başkasını değiştiremez ama kendisini değiştirebilir. Çoğu insan “özde ve sözde bir” olma sözünü benimserken pratiğe geçirmekte zorlanır. Eğer kendinize uzaktan baktığınızda beğenmiyorsanız değiştirin. Ve her zaman kendi yolunuzu çizin ve onu takip edin.

Kaynak:http://blog.milliyet.com.tr/hayati-kendinize-zorlastirmayin/Blog/?BlogNo=45616

10. İlahi kanunlara uygun yaşayın. Bu yazımızdaki son madde ama bize göre en önemlisi, Yüce Yaratıcımız’ın emir ve yasaklarına uygun bir hayat yaşamalı, ibadetlerimizi aksatmamalı, Kur’an-ı Kerim ve Sevgili Peygamberimiz’in (sav) hadis-i şerifleri hayatımızda her daim rehber olmalı, onlara uygun bir yaşam sürmeliyiz.

Tavsiye Yazılar

Hakkında tılsımlı dualar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir