İnsanoğlu, yaratılışından bu yana gerçek huzuru, mutluluğu yakalama peşinde koşup durmaktadır. Bazıları, mutluluğu maddi zenginliklerde bazıları manevi zenginliklerde arayıp durmuşlardır. İnsanoğlunun kendisini tanımadan mutluluğu yakalaması pek mümkün değildir. O zaman kendimizi tanımalıyız, huzurun, mutluluğun kaynağı nedir, bilmeliyiz. Kendimizde neyi iyileştirirsek mutluluğu, huzuru yakalayabiliriz. Mutlu iken genellikle şöyle bir cümle kullanırız: “Kalbim huzur doldu“. Demek ki, huzurun kaynağı kalbimiz. O zaman kalbimizin hallerini bilmemiz, iyileştirmemiz gerekiyor. Kalbin simyası gerçek mutluluğun formülü 1 .
Kalp ve beyin
Batı düşüncesinde eskiden beri, insan beyni bilincin merkezi olarak sunulur. Fakat, geleneksel İslam düşüncesine ve birçok geleneksel öğretiye göre, varlığımızın merkezinde kalbimiz vardır. Örneğin, Kur’an, dikbaşlı kimselerden “Kalpleri vardır ama onlarla kavrayamazlar…” (Araf Suresi, 179. ayet) diye bahseder. Bu kişilerin kalpleri selim bir halden saparak görevini ifa edemediğinden onlar, mesajı anlayamazlar.
De ki: “Cibril’e kim düşman ise, (bilsin ki) gerçekten onu (Kitabı), Allah’ın izniyle kendinden öncekileri doğrulayıcı ve mü’minler için hidayet ve müjde verici olarak senin kalbine indiren O’dur. (Bakara Suresi, 97. ayet) Kur’an-ı Kerim’de kalp ile ilgili çok sayıda ayeti kerime vardır.
Bütün bunlardan hareketle anlıyoruz ki, idrakin, insan bilincinin ve vicdanının merkezi beyni değil kalbidir. Yakın zamanda, insan kalbinde 40.000’in üzerinde nöron (sinir hücresi) bulunduğu tespit edilmiştir. Diğer bir değişle kalpte, beyinle iletişim halinde olan hücreler mevcuttur. Beyin, kalbe mesajlar gönderdiği gibi, kalp de beyne mesajlar göndermektedir.
Peygamber Efendimiz (sav) kalpten, bir bilgi ambarı ve insanın amellerine karşı hassas bir “kap” olarak bahseder. Mesela, kötülüklerin kalbi rahatsız ettiğini ifade eder. Yani kalp aslında kötülüğü hissetmektedir.
Kalbin simyası gerçek mutluluğun formülü 1
İnsanlar, kendilerini kalplerinden ve orada bulunan tabii hislerden koparacak bir yaşam tarzı belirledikleri zaman gaflet içerisine düşüp bocalayıp dururlar ve bir türlü gerçek huzuru yakalayamazlar. İnsanın kalbiyle bağının kesilmesinin kötü yanlarından biri de, sürekli beslenmeye muhtaç olan kalbin, daha da hastalıklı hale gelmesi, insanın gaflet içerisine düşmesidir.
Gaflet içerisine düşen insan, Allah’ı unutur ve nihai menzili olan sonsuz ahiret hayatını hepten ihmal eder. İnsan, maddi aleme iyice gömülüp, bütün anlamın ve varlığın buradan ibaret olduğuna inanır ve yaptığı şeylerden sorumlu olmadığını düşünürse bu, manen ölü bir kalbin göstergesidir. Kalp, ölmeden önce bazı rahatsızlık belirtileri gösterir. İşte, bu rahatsızlıklar, kalbin (varlığımızın merkezimizin) manevi hastalıklarıdır.
Kaynak: “Kalbin Simyası” kitabı, Hamza Yusuf
Bu yazımızda, kalbimizin neden çok önemli olduğunu özet olarak sizlerle paylaştık. Bundan sonraki yazılarımızda kalbin manevi hastalıklarına ve şifasına tek tek değineceğiz.
Hamza yusuf kalbin simyası , kalbin simyası , kalbin simyası hamza yusuf .
Not: Tarafınıza ya da bir yakınınıza büyü yapılmış olacağından, cin musallatına maruz kalmış olabileceğinizden şüpheleniyorsanız, bakım hizmeti almak için Bakım hizmeti nasıl alınır başlıklı yazımızı da mutlaka okumanızı tavsiye ederiz.
Tavsiye Yazılar
- Bakım hizmeti nasıl alınır başlıklı yazımızı da mutlaka okumanızı tavsiye ederiz. http://tilsimlidualar.com/bakim-hizmeti-nasil-alinir/
- En etkili gideni geri getirme duası başlıklı yazımızı da mutlaka okumanızı tavsiye ederiz. http://tilsimlidualar.com/en-etkili-gideni-geri-getirme-duasi/
- Büyü Nasıl Anlaşılır başlıklı yazımızı da mutlaka okumanızı tavsiye ederiz. http://tilsimlidualar.com/buyu-nasil-anlasilir/
- Cin Musallatı Belirtileri Neler başlıklı yazımızı da mutlaka okumanızı tavsiye ederiz. http://tilsimlidualar.com/cin-musallati-belirtileri/
- İstanbul’da büyü bozan hocalar başlıklı yazımızı da mutlaka okumanızı tavsiye ederiz.